NEREDEN NEREYE ????
İstanbul'da yaşanan sel felakatindeki yağma görüntüleri 200 yıl öncesinin İstanbul'unda yaşanan ve kitaplara akseden bir tabloyu canlandırdı gözümün önünde. Ülkemizin şu an
içinde bulunduğu halden
bu nedenle utandım. Nerden nereye dedim.
1800'lü yılların başı...
O tarihlerde İstanbul'un Karaköy semti İstanbul'un en önemli ticaret
merkezidir. Osmanlı
Devleti'nin sadece Anadolu'ya açılan ticari kapısı değil, aynı zamanda
ithalat ve ihracatın da
merkezidir. Karaköy o yıllarda yerli yabancı çok sayıda insan
kaynamaktadır.
O tarihlerde henüz tren ulaşımı devreye girmediğinden, İstanbul'a gelen
yabancı tüccarların
kullandığı en önemli ulaşım aracı gemilerdir. Avrupa'dan gemilerle gelen
yabancı tüccarlar ve
seyyahlar Karaköy limanına ayak basarak İstanbul'a giriş yapmaktadırlar.
Haliyle o tarihlerde kağıt para, çek vb. mübadele araçları henüz kullanılmaya başlanmadığından, tüm alışverişler altın ve gümüş paralar üzerinden yapılmaktadır.
Fransa'dan gelen bir gemiden inen ve Karaköy rıhtımına adımını atan bir
Fransız tüccar, hem
İstanbul'a ilk ayak basmanın şaşkınlığı, hem de kalabalığın itiş kakış etkisi ile üzerinde taşıdığı altın kesesini yere düşürür.
Yere saçılan altınlar kalabalığın arasında ayaklar altında sağa sola yayılır gider. Fransız tüccar altınlardan bazılarının denize yuvarlandığını da görür. Olaya şahit olan
kalabalıkların hemen
altınlara saldırması, hatta denize yuvarlanan altınların peşinden suya
atlayanlar olduğunu da
görünce, "bittim ben" diye düşünür. Fransız tüccar panikten saçını başını
yolmaya başlar.